Kimdir bu Mayalar?

14.01.2019
2.325
A+
A-
Kimdir bu Mayalar?

Maya uygarlığı yaşadığı döneme göre oldukça ileri seviyede olan bir Orta Amerika uygarlığıdır. Maya uygarlığının ne zaman kurulmuş olduğu tam olarak bilinmese de MÖ. 1000 yılına kadar uzandığı ilk yerleşim yerlerinin keşfiyle sabitlenmiştir. Uygarlığın en parlak dönemi olan MS. 250-900 yıllarında Mayalar Guatemala’dan Meksika’ya kadar uzanır. Aslında Mayalar kendilerini “Kiçe” ve “Çöl” gibi boy adlarıyla adlandırmaktadırlar. Ortak inanış sistemleri olan komşu uygarlık Aztekler ise Mayalara kendi lisanlarında ”hesap” anlamına gelen ”Maya” ismini vermişlerdir.

İnanılmaz derecede yüksek seviyede bir uygarlık olan Mayalar daha tekerleği bile keşfedememişken taş merdivenli büyük piramitler inşa ederler. Bu piramitlerin içindeyse tapınak ve gözlem evleri bulunurdu. Bununla da kalmayan Mayalar astronomi, matematik, tıp ve mimaride önemli ölçüde ilerleme kaydetmişlerdir. Pozitif bilimlere önem veren Mayalar matematiği de ilk kullanan uygarlıklardandır. Rakamlarında ise noktalar ve çizgiler kullanmışlardır.

Bir nokta bir birim, bir çizgi beş birim olarak tanımlanırken sıfır için bir eğik çember çizerler. Bu eğik bizimde kullandığımız sıfıra (0) çok benzer. Astronomi alanındaki gelişmelerden biri de şüphesiz ki herkesin adını sıkça duyduğu Maya takvimidir. Maya takviminde bilinenin aksine 12 Aralık 2012’de kıyametin kopacağı yazmamaktadır. Takvime göre 2012 yılı insanlığın yükselişinin başlangıcı olacak, bu dönemde yaşadığımız çağ sona ererek yeniçağ başlayacaktır. Büyük tufan ile gelecek olan yeniçağda ABD’nin Doğu ve Batı kıyılarının Atlantis gibi sulara gömüleceğinden bahsedilir fakat geçen yıllar bize Mayaların yanıldığını göstermektedir.

Aynı zamanda Mayalar bir yılı on sekiz aya, her ayı yirmi güne bölmüşlerdir. Üç yüz altmış günlük periyoda ”Tun” adını verirler. Ayrıca ”Haab” adında beş ekstra gün daha vardır. Bazı kaynaklarda bu beş günü uğursuz gün olarak nitelendirdikleri söylenir. Tıp biliminde de çok gelişen Mayalar, insan saçı kullanarak yaraları diker, diş dolgusu ve hatta protez bile yapabilirler. Sauna ve ter banyoları Mayalar için büyük öneme sahipti çünkü saunaların bedendeki ve ruhtaki kirlilikten arındırdığına inanılırdı.

Gelişmiş bir medeniyet olan Mayalar hiyeroglif yazısında da epey bir mesafe katederler. Kısa kısa da olsa çoğu anıtlar, tabletler, steller ve çömlekler üzerine yazılmış olmak üzere günümüzde yaklaşık olarak 10.000 Maya yazıtının ya da metninin varlığı bilinmektedir. Ne yazık ki İspanyol papazlar işgalden sonra ele geçirdikleri tüm Maya kitaplarını yok ederler. Günümüzde sadece üç Maya el yazması ve birkaç sayfadan ibaret metin kalmıştır. Bu kitaplardan biri de Mayaların kutsal kitabı olan Popol-Vuh’dur. Popol-Vuh ya da bir diğer adıyla Pop Vuh Kişe kadim zamanlardan beri aktarıla gelmiş sözlü geleneğin yazıya geçirilmesiyle oluşmuştur.

Adı “Zamanların Kitabı” ya da “Olayların Kitabı” anlamına gelen Popol Vuh’un araştırmacılar tarafından yapılan incelemeler sonucu Tevrat’tan Hintlilerin Veda’larından ve İranlıların Zen Avesta’sından çok daha eski olduğu ortaya çıkarılmıştır.

İşte Popol-Vuh’dan ilginç bir pasaj:

Zaman çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Birinci zaman Kaplan Güneşi zamanıdır. Bundan sonra Büyük Rüzgârın Güneşi daha sonra Ateşli Gök Güneşi zamanları geçmiştir. Birde şimdiki zaman vardır. Şimdiki zaman dünyanın sonuna kadar devam edecektir. Ve işte üçüncü zaman insanları, tanrılar tarafından ölüme mahkûm edildiler.

Günlük ritüellerinin dışında eğlenmeye zaman ayıran Mayalar da Aztekler gibi Mesoamerican Ball Game diye bilinen oyunları düzenlerlerdi ve oyunu kaybeden taraf ölümle cezalandırılırdı. Kopan kafalar sonraki turnuvalarda top olarak kullanılırdı. Bu oyun günümüzde hala “Ulama” ismiyle oynanmaktadır. Fakat kafa kesme oyunun kuralları arasından çıkarılmıştır.

Antik medeniyet Maya’nın yok oluşu da oldukça esrarengizdir. 1517’de İspanyol işgalciler Maya medeniyetini yok etmek için Orta Amerika’ya geldiklerinde çoğu maya şehrini yıkılmış bir vaziyet de bulmuşlardır. Araştırmacılar Maya uygarlığının çöküşü hakkında uzun zamandır araştırma yapmaktadırlar. Bu çöküşü ekolojik siyasi ve toplumsal unsurların birleşiminden kaynaklandığını düşünmektedirler

ETİKETLER: , , , ,
Gülşah Erdağı
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.