Muhit Dergisi’nin İlk Sayısı Raflarda!

13.01.2020
1.201
A+
A-
Muhit Dergisi’nin İlk Sayısı Raflarda!

Sonbaharın son günlerini üzüntüsüz, sıkıntısız, dertsiz-tasasız geçirelim sonrası bir şekilde gelir dediğim günlerden birinde İtibar Dergisi’nin yayın hayatına son verdiğini gördüm. Haliyle üzüldüm. Her ay dergi satan herhangi bir dükkanın önünden geçerken sevdiğim; takip ettiğim dergilere bakar parama göre birkaç tanesini alırdım. Bu dergilerden bir tanesi de İtibardı…

Sonraları tekrar dergi almak için o dükkâna gittiğimde gözüm İtibarı aradı; bulamadı. İtibar’ın, İbrahim ağabeyin bizleri her ay selamlamasına o kadar alışmıştık ki bizlere seslenmedikleri ilk ayda yalnız kalmışız gibi hissettik.

Dergimizin (Mey’us Dergi) ilk sayısını elimize aldığımızda İtibardan haberdardık. Dergi çıkarma hevesi gönlümüze düştüğünde İtibar’ı okurduk. O bir anda gidince –tüm dergileri bir eve olarak düşünürsek- evimizin bir kolonu çökmüş gibi oldu; direklerimizden bir tanesi yıkıldı. Her sayıda bizlere seslenen sevdiğimiz dostları bir daha göremeyecekmiş gibi olduk. Fakat yeni yıla girmemize günler kala İbrahim ağabey Muhit’le birlikte tekrar selamladı bizleri.

Sizlere  -haddim olmayarak- Muhit dergisini tanıtmak ve ilk sayısından bahsetmek istiyorum. Yazıma başlamadan önce İtibar dergisi yolculuğunu nihayete erdirdiği vakit dile getiremediğim bazı meselelere değinmek istedim. Yazıyı çok da uzatmadan başlıyoruz…

 

İbrahim Tenekeci ağabeyin Genel Yayın Yönetmenliğini, Mustafa Akar ağabeyin de Yayın Danışmanlığını yaptığı Muhit dergisi Aralık ayının son günlerinde İbrahim Tenekeci tarafından tanıtıldı. İlk sayısı Ocak ayı itibariyle raflarda yerini aldı. Birbirinden kıymetli isimlerin emeklerinin bulunduğu ilk sayının başlangıç yazısını İbrahim Tenekeci’nin kaleminden okuyoruz.

‘’Üçüncü sayfada kıymetli Leyla İpekçi’nin ‘’Muhit; bizleri buluşturan dillerin evi’’ isimli yazısı karşılıyor okuru. Yazısında İbrahim Tenekeci’nin birleştirici gücünden ve tabii Muhit’ten bahsediyor.

”Kesim, ideolojik taraf, hayat tarzı veya siyasi oluşum gibi toplanma biçimlerinin ardında, hepsini tâbir eden hür kelime muhit. Hepsinin bir adım ötesinde bir dergi.” (Leyla İpekçi)

Arka sayfada Hasan Aycın hocamızın çizimi yer alıyor.

Beşinci sayfada Ömer Lekesiz, ‘’OL-AN’’ adlı yazısında Dârâ Mezopotamya Harabeleri’ni ele almış.

On sekizinci sayfaya geldiğimizde Necip Tosun hocanın ‘’Ada Türküsü’’, yirmi dördüncü sayfada da Sibel Eraslan Hanımın ‘’İzmir Caddesinde Ölüm Vak’ası’’ adlı öyküleriyle karşılaşıyoruz.

”Yazılamaz bir şiir, çizilemez bir resim, bestelenemez bir şarkı olarak göklerden denize ışıklar, renkler akar, ruhları gönülleri doldururdu.” (Necip Tosun”

Bir sonraki sayfada uzun-ince bir sokağın sonunda beliren, belki de o yolu hatta İstanbul’u güzel kılan Galata Kulesi’ni Özlem Akgül’ün gözünden görüyoruz.

Sonraki sayfalarda ise kıymetli büyüklerimiz Kâmil Yeşil (Mezardan Sesler), Abdullah Harmancı (Nisan Rüzgârı) ve Güray Süngü (Dip) bizleri öyküleriyle karşılıyor.

”İnsan meğer ölümden değil, ayrılıktan korkuyormuş. Bırakıp gitmekten. Eşini, oğlunu, kızını dostlarını, malını, mülkünü, makamını ve de kitaplarını.” (Kamil Yeşil)

Ardından yazılarıyla Erol Göka (Modernlik, insanı merkeze mi alıyor yoksa insan karşı mı), Hüsrev Hatemi (Şiir Deryasına nazır yaşamak), M. Fatih Andı (İnce Ayar), Mehmet Narlı (Korodon Solo Çıkarmak veya Şairin Derdi Nedir), Ahmet Edip Başaran (Tekniğin Sanatla İmtihanı) ve Ali Emre (Şairler Loncasından Halkın Minderine) yer alıyor.

”Edebiyatımız hayatımızdan, hayatımız edebiyatımızdan tamamen kopuk olamaz.” (Ali Emre)

Sayfa altmışa geldiğimizde Saadettin Acar’ın Ahmet Kekeç ile yaptığı ‘’İnsandan Etkileniyorum çünkü İnsanı Yazıyorum’’ isimli söyleşi, sonrasında ise İbrahim Tenekeci’nin ‘’Ahmet Kekeç için: Beraber yürümenin sevinciyle’’ adlı yazısı karşılıyor okuru.

Sayfa yetmiş sekizde sevgili hocamız Dursun Çiçek’in ‘’Cezanne Erciyes’i Görebilir Miydi’’ adlı yazısı bulunuyor.

Arka dış kapakta ise Ahmet Murat’ın ‘’Sabah Ayini’’ isimli şiiri yer almakta.

Yazı, öykü ve çizimlerin de haricinde Muhit’in ilk sayısında birçok şiir bulunuyor. İlk sayının şairleri ise;

-Ahmet Murat       -Arif Ay        -Ayşegül Baytut    -Cahit Koytak

-Cengizhan Konuş             -Ervanur Erdoğan             -Fatma Şengil Süzer

-Hüseyin Atlansoy                       -Mehmet Aycı       -Murat Güzel         -Mustafa Akar

-Mustafa Muharrem              –Mustafa Ruhi Şirin              -Nurullah Genç

-Ömer Fatih Andı             -Said Yavuz             -Tayfun Doğan       -Tuba Kaplan

-Yunus Emre Güneş                     -Zülal Sema

 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.