21.Yüzyıl Eğitimi İçin 4 Temel Kural

17.08.2019
1.085
A+
A-
21.Yüzyıl Eğitimi İçin 4 Temel Kural

                                              21.Yüzyıl Eğitimi İçin 4 Temel Kural

 

21.yüzyıl terimi eğitsel düşünce ve geleceği planlama konusunda ayrılamaz bir parça haline geldi. Eğitimciler ve yöneticiler aktif bir şekilde öğrencileri gelecek için hazırlama yollarını arıyorlar ve eğitim sistemleri her zaman olduğundan daha hızlı değişime uğruyor.

Çeşitli çalışmalar bize , alışılagelmiş ezber sisteminin verimli bir öğrenme stratejisi olmadığını ve öğretmen merkezli sınıfların öğrenciler için en verimli yapılar olmayabileceklerini, gösterdi.

Fakat , öğrencilerin 21.yüzyılda başarılı olmak için geliştirmeleri gereken beceriler hakkında bilgi edinmelerinin yanı sıra , eğitim hakkındaki bu düşüncelerin muhafaza edilmeye veya elden çıkarmaya değer olabileceği gibi , okullar ve öğretmenler  21.yüzyıl öğrencilerinin eğitiminde kendi rollerinin ne olacağını anlamaya çalışmayı bir tarafa bırakıyorlar.

Bir zamanlar , eğitimcilerin rolü öğrencileri tamamlamaları gereken belirli görevlere hazırlamaktı. (bir ticaret, zanaat veya meslek olabilir) .Topluluklar çok daha homojendi ve belirli değerlerin ve kültürlerin sürekliliğinin sağlanması için bu inançların aktarılması ve uygulanması gerekiyordu.

Bugünler de, biz aynı dünyada yaşamıyoruz. Toplum farklı inançların ve kültürlerin bir karışımı. Küreselleşme dünyayı açtı ve insanların yeni ve heyecan verici yollarla bağlantı kurmasına izin verdi. Gelenekleri harmanlıyor ve herhangi bir sınıfta öğretilmeyen , yaşam deneyimlerimiz ve tutkularımızla geliştirilen benzersiz düşünce sistemleri geliştiriyoruz. Değerlerimizi ve kültürlerimizi, izleyicilerimiz tarafından benimsenmeleri beklentisi olmadan sadece onlar tarafından kabul edilmesi şartıyla iletiyoruz.

Şu halde, 21.yüzyılda eğitimin rolü nedir ?

Her zaman olduğu gibi , işin özünde eğitimin rolü öğrencileri toplumun aktif ve başarılı birer üyesi yapmak için hazırlamaktır. Eğitimim rolü özünde değişmiş değil.

Fakat , üzerine düşünülmesi gereken önemli bir değişim var.

Toplum değişti. Öğrencileri bugün var olan topluma ya da dün var olan topluma hazırlamaya devam edersek “yarın var olacak şekilde hazırlayamayız” . Öğrencileri, parçası olduğumuz 21.yüzyıl toplumunda rol oynamaya hazırlamak için, eğitimin okullarımızda ve sınıflarımızda nasıl yer alacağına karar verirken göz önünde bulundurulması gereken birkaç şey vardır.

 

 

1.Yönergeler öğrenci merkezli olmalı

         Ders veren öğretmenlerin günleri geçti –tam olarak olmasa da. Öğrenci merkezli öğrenme , 21.yüzyılda şiddetle teşvik edilirken, bu öğretmenin bir daha asla ders vermeyeceği anlamına gelmez. Bunun yerine, sınıftaki ana bilgi kaynağının öğretmen olmaması gerektiği anlamına gelir . Eğitim artık öğretmenin konuşmasını dinlemekten ve bilgiyi almaktan ibaret değil.

Topluma katkı sağlamak adına , öğrencilerin problem ortaya çıktıkça yeni bilgiler edinebilmeleri gerekecektir. Sonra , onlar yeni bilgileri önceden bildikleri bilgilerle bağlamak ve bunu problem çözümünde kullanmak durumunda kalacaklar. Bir öğretmeni cevaplar için arayamayacaklar , bu yüzden kendi başlarına “nasıl öğreneceklerini öğrenmiş olacaklar”.

Bu sınıf modelinde , öğretmen öğrenciler için bir nevi kolaylaştırıcı pozisyonunda olur. Pasif bir şekilde bilgileri almak yerine , öğretmenin yönlendirmesi altında öğrenciler bilgi toplarlar. Farklı öğrenme tarzları teşvik ediliyor ve öğrenciler gelişmiş bir sorumluluk bilincine ve motivasyona sahipler. Birçok farklı türde uygulamalı aktiviteye katılırlar, aynı zamanda birçok farklı şekilde öğrenmeyi görürler. Öğrenme gerçeklerin ezberlenmesi ile değil keşifle ilgilidir.

2.Eğitim İşbirlikçi Olmalıdır

       Öğrenciler diğerleri ile nasıl işbirliği yapacaklarını öğrenmelilerdir. Toplum bugün dünya çapında işbirliği yapan insanlara sahip. Her gün sınıflarında gördükleri kişilerle çalışamıyorlarsa , öğrencilerden kendi kültürlerinden farklı kişilerle , kendilerinden farklı değerlere sahipken nasıl çalışmaları beklenebilir !

Öğrenciler beraber çalışarak bilgiyi keşfetmeye , bunları beraber birleştirmeye ve anlamı resmetmeye teşvik edilmelidirler. İşbirliği dinamik olmalıdır. Öğrenciler her bir kişinin bir projeye getirebileceği farklı güçleri ve yetenekleri nasıl tanıyacağını ve bu özelliklere bağlı olarak rolleri değiştirmeyi öğrenmelidir.

Okullar dünya çapında eğitim kurumlarıyla bilgiyi paylaşmak ve geliştirilmiş farklı metotlar öğrenmek için işbirliği içinde çalışmalıdır. Geleneksel metotlarını yeni gelişmeler ışığında değiştirmeye hevesli olmalılardır.

3.Öğrenim Bir Kaynağa Sahip Olmalıdır

        Öğrenci merkezli sınıf , öğretmenin sınıftaki tüm kontrolü bırakacağı anlamına gelmez. Öğrenciler yeni öğrenme yolları öğrenmeye teşvik edilirken , öğretmen hala edinilmesi gereken beceriler konusunda rehberlik eder . Öğretmen, öğrencilere geliştirdikleri becerilerin yaşamlarında nasıl uygulanabileceğini anlamalarında yardımcı olabilir. Öğrenciler , öğrenmeye değer gördükleri bir şeyi öğrenmek için çok daha motive olacaklar.

Öğrencileri belirli görevler ve roller için hazırlamayı bıraktığımızdan beri , daha geniş bir yaklaşım almalıyız ve onlara herhangi bir durumda yararlı olabilecek becerileri öğretmeliyiz. Eğer derslerin bir öğrencinin okul dışındaki hayatında bir etkisi yoksa derslerin çok az amacı vardır demek.

4.Okullar Toplumla Entegre Olmalıdır

     Öğrencileri sorumluluk sahibi bir vatandaş olmaya hazırlamak için , sorumluluk sahibi bir vatandaşın modelini yapmamız gerekir.

Okullar sık sık öğrenciler için etkinlikler oluşturarak , öğrencileri etkinliklere katılmaya veya bu etkinliklerde görev almaya teşvik etmelidir .Zaman zaman çevrelerindeki topluluklara sosyal sorumluluk projesi adı altında katılmaları şeklinde de olabilir.

Teknoloji ve internetin gücüyle , bugünün öğrencileri her zaman olandan daha fazla şey yapabilir. Topluluklar artık sadece okulun etrafındaki alan değil , aynı zamanda dünyaya uzanıyor ve çevreleniyor.

Eğitim öğrencilere bu küresel toplumda yer almaya ve kendi toplumlardan daha fazlasını etkileme yollarını bulmada yardım etmelidir. Bu etraflarında başkalarına yardım etmenin ve yakın çevrelerini korumanın değerini öğrenmeleri gerekmediği anlamına gelmez , ama öğrenciler daha uzakta bir dünyaya nasıl yardım edebileceklerini öğrenmelidirler.

Çeviri Kaynağı: teachthought.com

ETİKETLER: , , ,
Zeynep Betül Kaya
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.